Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Cerrahisi Uzmanı
Güvercin Göğsü ve Kunduracı Göğsü
Mediasten Kisti ve Tümörleri
Pnömotoraks
Timus Hastalıklarının Cerrahi Tedavisi
Çocukluklarda Kistik Akciğer Hastalıkları
Mezotelyoma
Akciğer bilgisayarlı tomografisi ile her iki akciğerin detaylı görüntülemesi sağlanarak; kitlenin akciğerin neresinde yerleşmiş olduğu, göğüs duvarı, kalp, büyük damar yapıları ile ilişkisi, eşlik eden akciğer hastalığı varlığı vb birçok konuda fikir sahibi olunabilir.
Hava yollarına yakın yerleşimi olan kitlelerde tanı için burundan fiberoptik bronkoskopi ile girilerek hava yollarının değerlendirilmesi ve bu sırada biyopsi işlemi yapılabilir. Hava yollarından uzak yerleşimli kitlelerde ise tomografi veya ultrasonografi eşliğinde iğne biyopsileri yapılarak tanıya ulaşılabilir. Akciğer kanserinin vücudun diğer bölgelerine yayılımını değerlendirmek için Pozitron Emisyon Tomografisi/ Bilgisayarlı Tomografi (PET/BT) kullanılır.
Akciğer kanseri evrelemesinde en önemli aşama kanserin nefes borusunun çevresindeki lenf bezlerine yayılımın olup olmadığının değerlendirilmesidir. Lenf bezlerinden EBUS (endobronşiyal ultrasonografi ) veya Video- mediastinoskopi yöntemleri ile biyopsi alınabilir. Bu aşamalar tamamlanıp cerrahi tedavi uygulanmasına karar verilen hastalarda kanserin olduğu akciğer lobu veya tüm akciğerin çıkarılması için açık cerrahi (torakotomi)
veya video eşliğinde kapalı cerrahi (VATS) teknikleri uygulanabilir.
Biz hastalarımızda ameliyat sonrası hasta konforunun daha iyi olması, günlük aktivitelere dönüşün daha hızlı olması nedeniyle 3-4 cm lik tek bir kesiden uygulanan kapalı ameliyat (Uniportal VATS) tekniğini tercih ediyoruz.
Kunduracı göğsü; göğüs ön duvarında bulunan kaburgaların kıkırdak kısımlarının anormal gelişiminden kaynaklanan ve sternumun (iman tahtası) içeriye doğru yer değiştirmesi ile sonuçlanan bir göğüs duvarı deformitesidir. Bu kıkırdak kısımlar açık cerrahi yöntemler ile çıkarılabildiği gibi bir bar yardımı ile deforme kıkırdakların düzeltilmesini amaçlayan ve daha küçük kesilerden kapalı olarak yapılan minimal invaziv cerrahi yöntemler de uygulanabilmektedir.
Son yıllarda kullanılan vakum yöntemi ise içeriye doğru ilerleyen kıkırdak kaburgaların negatif basınç uygulayan bir cihaz ile dışarıya çekilmesini amaçlayan ve ameliyat gereksinimini ortadan kaldırabilen bir yöntemdir.
Güvercin göğsü; göğüs ön duvarında bulunan kaburgaların kıkırdak kısımlarının anormal gelişiminden kaynaklanan ve sternumun (iman tahtası) dışarıya doğru yer değiştirmesi ile sonuçlanan bir göğüs duvarı deformitesidir.
Bu kıkırdak kısımlar açık cerrahi yöntemler ile çıkarılabildiği
gibi bir bar yardımı ile deforme kıkırdakların düzeltilmesini amaçlayan ve daha küçük kesilerden kapalı olarak yapılan minimal invaziv cerrahi yöntemler de uygulanabilmektedir.
Son yıllarda kullanılan ortez yöntemi ise dışarıya doğru ilerleyen kıkırdak kaburgaların ve sternumun dışarıdan basınç uygulayan ortez ile düzeltilmesini amaçlayan ve ameliyat gereksinimini ortadan kaldıran bir yöntemdir.
Timus bezinden kaynaklanan ve cerrahi olarak tedavi edilen hastalıklar arasında myasthenia gravis, timoma, timik kist ve timus tümörleri gibi hastalıkları sayabiliriz.
Bu hastalıkların cerrahi tedavisinde açık cerrahi (sternotomi)
veya video eşliğinde kapalı cerrahi (VATS) teknikleri uygulanabilir.
Kitle büyüklüğü uygun olan hastalarımızda ameliyat sonrası hasta konforunun daha iyi olması, günlük aktivitelere dönüşün daha hızlı olması nedeniyle 3-4 cm lik tek bir kesiden uygulanan kapalı ameliyat (Uniportal VATS) tekniğini tercih ediyoruz.
Mediasten olarak isimlendirilen bölge sternumun (imantahtası) arkasında kalp ve kalpden çıkan büyük damarların önünde ve her iki akciğerin arasın da yeralan bölgedir. Bu bölgedeki organlardan köken alan hastalıklar iyi huylu (benign)
veya kötü huylu (malign) özellikle olabilmektedir.
Bu hastalıkların cerrahi tedavisin de açık cerrahi (sternotomi)
veya video eşliğinde kapalı cerrahi (VATS) teknikleri uygulanabilir.
Biz uygun olan hastalarımız da ameliyat sonrası hasta konforunun daha iyi olması, günlük aktivitelere dönüşün daha hızlı olması nedeniyle 3-4 cm liktek bir kesiden uygulanan kapalı ameliyat (Uniportal VATS) tekniğini tercih ediyoruz.
Yapım Aşamasında
Akciğerin dışını örten zar (visseral plevra) ile göğüs duvarının içini kaplayan zar (parietal plevra) arasında hava birikmesi sonucu gelişir. Primer spontan pnömotoraks genellikle genç, ince yapılı, uzun boylu erkeklerde görülmektedir. Genellikle akciğerin üst kısımlarında gelişen küçük baloncuklardan olan hava kaçağı sonrası ortaya çıkmaktadır. İlk defa gelişen pnömotoraks tespit edilen hastalarda pnömotoraksın miktarına göre değişmekle birlikte sürekli oksijen tedavisi , havanın aspire edilmesi, ince bir göğüs dreni konulması birinci sırada düşünülmesi gereken tedavi seçenekleri arasındadır. Göğüs dreni takılmasına rağmen uzun süre hava kaçağı devam eden veya ikinci defa aynı tarafta pnömotoraksın tekrar ettiği hastalarda operasyon planlanarak hava kaçağı olan akciğer alanının çıkarılması gerekmektedir. Biz hastalarımızda ameliyat sonrası hasta konforunun daha iyi olması, günlük aktivitelere dönüşün daha hızlı olması nedeniyle 3 cm lik tek bir kesiden uygulanan kapalı ameliyat (Uniportal VATS) tekniğini tercih ediyoruz.
Yapım Aşamasında
Yapım Aşamasında
Yapım Aşamasında
Yapım Aşamasında
Yapım Aşamasında
Yapım Aşamasında
Yapım Aşamasında
Yapım Aşamasında
Yapım Aşamasında
Hava yollarına yabancı cisim kaçması (aspirasyon), özellikle çocukluk çağında yaşamı tehdit eden ve 6 yaş altında kaza ile evde gerçekleşen ölümlerin sık sebeplerinden biridir. Sıklıkla gıda ve kuruyemiş aspirasyonu tespit edilmektedir. Uzun süren ve sık tekrar eden solunum yolu enfeksiyonu durumunda yabancı cisim aspirasyonuhikâyesimutlaka sorgulanmalıdır. Yabancı cisimlerin uzun süre solunum yollarında kalması sonucunda akciğerde kalıcı hasara neden olarak hasarlı akciğer dokusunun çıkarılmasını gerektiren operasyonlara ihtiyaç duyulabileceği bilinmelidir. Çıkarılan yabancı cisimlerden bazı örneklerin resimleri sunulmuştur.
© Copyright 2021. Designed & Developed by Themefisher